MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/07/2009NUMARASI: 2008/649-2009/987Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece, yüze karşı verilen kısa kararda, dosya içerisinde toplam üç rapor bulunduğu halde hangi raporun kastedildiği belirtilmeden “bilirkişi raporuna göre takipte istenilen fazla faizin iptaline” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda 24.06.2009 tarihli rapora göre “faizin ve takibin 79.422,38 USD (97.363,89 TL)’nin iptaline” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.T.C. Anayasası, yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı, yargılama açık yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar açıkça belirtilecektir. HUMK.nun 382. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. ..halde yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 10.04.1992 tarih 7/4 sayılı kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılaca??ının belirtilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş, önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişikliği kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir.SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.