MAHKEMESİ: Bursa 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/09/2012NUMARASI: 2012/475-2012/568Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu vekili, müvekkilinin cezaevinde tutuklu olarak bulunmakta iken kendisine ödeme emri gönderilerek yürütülen takipte, yaptıkları şikayet üzerine Bursa 2. İcra hukuk Mahkemesi ‘nin 16/12/2011 tarih ve 2011/975 sayılı kararı ile müvekkiline gönderilen ödem emrinin iptaline ve İİK 54/1 uyarınca işlem yapılmasına hükmedildiğini, icra müdürlüğünün 14/09/2012 tarihli vasi atanıncaya kadar takibin durdurulması taleplerinin reddi ile kendisine borçlu vekili olarak ödeme emri gönderilmesine dair kararın ve buna bağlı olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, icra müdürlüğünün 14/09/2012 tarihli kararı ile borçlu A......Y......vekili sıfatıyla ödeme emri tebliğine ilişkin işlemin ve borçlu vekiline gönderilen ödeme emrinin iptaline, takibin borçluya vasi tayin edilinceye kadar durdurulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir .İİK.nun 54.maddesinde ; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen yazı cevabında, borçlunun cezaevinde tutuklu olarak yattığı belirtilmiştir.Somut olayda, İİK 54 maddesi uyarınca tutuklu olan borçluya kendisine bir mümessil tayin etmesi için icra müdürlüğünce uygun süre verilir. Anılan maddeye göre mümessil tayininden maksat bir avukatın vekil tayin edilmesi veya Medeni Kanun hükümlerine göre Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilerek kendisine bir temsilci tayin ettirmesidir.Borçluya ödeme emrinin cezaevinde tebliğ edilmesi üzerine icra müdürlüğünce İİK 54. madde uyarınca borçluya cezaevinde tutuklu olarak bulunması sebebiyle bir temsilci bildirmesi aksi halde ödeme emrinin kendisine tebliğ edileceğini belirten muhtıra tebliğ edildiği buna rağmen borçlunun anılan maddeye uygun biçimde bir temsilci tayin edip icra dairesine bildirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda icra müdürlüğünce, borçluya ödeme emri tebliğ edilerek takibe devam edilmesinde yasaya aykırı bir durum yoktur.Öte yandan, borçlu tarafından daha sonra tayin edilen vekile ödeme emri tebliğine de karar verilmiş olması borçlunun yararına olup bunun iptalinin istenmesinde hukuki yarar yoktur . Kaldı ki, her dava ve şikayet açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden şikayet tarihinde henüz vekile tebliğ edilmiş ödeme emri de bulunmadığından şikayetin konusu da yoktur.O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin tümden reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir .SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının reddine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.