Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 569 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26655 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilâmsız takipte, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptali istemi ile alacaklının icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, ödeme emrinin 09.10.2012 tarihinde “ şirket sahibi İstanbulda olduğundan şirket müdürü .... imzadan imtina ettiğinden TK 21. madde gereğince muhtara tebliğ edilerek muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılmıştır " şeklinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmiş olup, yapılan tebliğ işleminde ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.Bu durumda borçlu şirkete ödeme emrinin 09.10.2012 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebliğ edildiği, borçlunun yasal süre geçtikten sonra itiraz ettiği görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.