MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/05/2010NUMARASI: 2010/532-2010/638Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Birleşik Fon Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlular hakkında genel kredi sözleşmeleri, kat ihtarnamesi ve teminat mektuplarına dayalı olarak genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlulara örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edilmiş, İİK'nun 62/1. maddesi gereğince, borçluların icra dairesine başvurarak borca itirazları üzerine, icra müdürlüğünce 14/04/2010 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. 01/11/2005 gün ve 25983 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4. maddesi uyarınca "Fonun alacaklı olduğu ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz."Aynı Kanun'un geçici 13. maddesinde ise; "Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T.Emlak Bankası A.Ş. dahil) 26/12/2003 tarihinden önce bankacılık teammüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123,134,136,137,138,140,142 ve 165. madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır." hükmü yer almaktadır. Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4. maddesi, alacaklı banka yönünden 26/12/2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacakların tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabilecektir. Somut olayda ise, takibe konu teminat mektubu bedeli ve kredi alacağı, bu tarihten sonra 08/02/2010 tarihinde kat edilmek suretile muaccel hale geldiğinden, anılan yasa hükmünün uygulanma imkanı yoktur. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.