MAHKEMESİ: Ankara 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/07/2010NUMARASI: 2010/829-2010/847Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 15.06.2010 keşide tarihli 15.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak keşideci ve lehtar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, itiraz eden (keşideci) borçlu vekili, çek hakkında verilen tedbir kararı gereğince müvekkili hakkında takip yapılamayacağını bildirmiş ve ayrıca yetkiye itiraz etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tedbir kararının takibe engel olmadığı, diğer borçlu ise yetkiye itiraz etmediğinden Ankara İcra Dairesinin yetkisinin kesinleştiği, bu durumda HUMK'nun 9/2.maddesi uyarınca Ankara İcra Dairelerinde takip yapılabileceği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. İİK’nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK’un 9/2. Maddesinin 1.cümlesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak bu hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahı (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK’un 9/2.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz.Somut olayda takibe konu çekin keşide yerinin Beypazarı olup muhatap bankanın da aynı yerde bulunduğu, itiraz eden keşidecinin ve lehtar olan diğer borçlunun adresinin de Beypazarı olduğu, ödeme emirlerinin de anılan yerde tebliğ edildiği görülmüştür. Yani takip, borçluların hiçbirinin ikametgahı olmayan ve itiraz eden için özel yetkili de bulunmayan Ankara İcra Dairesinde başlatılmıştır. Bu durumda diğer borçlu yönünden Ankara İcra Dairesinin yetkisi kesinleşmiş ise de, mahkemece itiraz edenin talebinin kabulü ile onun yönünden icra dosyasının tefrikine ve yetkili Beypazarı İcra Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.