MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/07/2010NUMARASI: 2009/1107-2010/1068Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından Bakırköy 4.Aile Mahkemesi'nin 31.12.2008 tarih ve 2007/576 Esas-2008/748 Karar sayılı kararına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 4-5 nolu icra emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresinde icra mahkemesine başvurarak, “ Davacı kadın ve müşterek çocuklar .... ve .... için istenebilecek toplam nafakanın 17.050 TL civarında olması gerekirken, 17.500 TL talep edildiğini, boşanma davası henüz kesinleşmediğinden iştirak ve yoksulluk nafakasının istenemeyeceğini, ayrıca icra emrinde talep edilen miktarların ve faizin fahiş olduğunu açıklayarak icra emrinde belirtilen ve fahiş miktarda talep edilen alacak miktarları ve faizin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. HUMK'nun 443/4. maddesinde aile ve şahsın hukukuna ilişkin hükümlerin kesinleşmeden icra olunamayacağı belirtilmiş, nafakaya ait olanlar bunun dışında tutulmuştur. Kesinleşmeden takibe konulabilecek olan nafaka ile ilgili hükümler tedbir nafakasına ait olanlardır. Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası boşanmanın eklentisi olup, kesinleşmeden takibe konulamaz. Mahkemece açıklanan nedenlerle bu yöne ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep edilebilcek tedbir nafakası asıl alacak miktarının 17.300 TL olarak hesaplanmasına rağmen bu yöne ilişkin şikayetin de tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.