MAHKEMESİ: Uzunköprü İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/07/2012NUMARASI: 2012/46-2012/93Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan icra takibinde haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece; şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkemenin bilirkişi olarak tayin ettiği ve hükme esas alınan 22.06.2012 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden M. T.'ın İcra Müdürlüğünce yapılan 27.01.2009 tarihli kıymet taktiri sırasında bilirkişi olarak görev yaptığı ve icra dosyasında tanzim ettiği 30.01.2009 tarihli raporunda 15 numaralı parselde bulunan taşınmazın değerini 9.965,00 TL, 16 numaralı parselde bulunan taşınmazın değerini üzerindeki yapı ile birlikte 68.024,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.Dairemizin 23.02.2012 tarih 2011/18704E.-2012/4800 sayılı ilamı ile mahkeme kararının bozulmasından sonra mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bu kez icra takip dosyasında kıymet taktir raporunu tanzim eden M. T. bilirkişi olarak tayin edilmiş ve bu bilirkişi tarafından düzenlenen 22.06.2012 tarihli raporda 15 numaralı taşınmazın arsa değeri 6.975,50 TL, 16 parsel numaralı taşınmazın arsa değeri 28.821,60 TL ve bu parsel üzerinde bulunan binanın değeri ise 29.260,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi M. T.tarafından tanzim edilen 30.01.2009 tarihli rapor ile hükme esas alınan 22.06.2012 tarihli raporlar miktar itibariyle birbiri ile çelişkilidir. Aradan 3,5 yıla yakın süre geçmesine rağmen bina ve arsa değerinde azalma tespit edilmiş ancak bunun sebebi raporda açıkça belirtilmemiştir.Mahkemece; dosyada bilirkişi olarak görev verilmemiş yeni bilirkişiden önceden düzenlenen raporlar arasındaki çelişki de giderilerek Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda yeni rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken çelişkili bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.