Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5550 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 25321 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Samsun 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/10/2008NUMARASI: 2008/453-2008/458Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından, 10.07.2008 vade tarihli 30.000,00-YTL. bedelli bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, borçlu M. A..’a örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilince İİK. nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede icra mahkemesine yapılan başvuruda, dayanak bononun şarta bağlı olarak düzenlendiği, bu hususun senedin arkasında açıklandığı, dolayısiyle bononun kayıtsız ve şartsız ödeme vaadini içermediğinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip yapılamayacağı ileri sürülerek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.İcra takibine dayanak yapılan bononun arkasında yapılan açıklamada, taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın belediyeden iskan ruhsatının alınması halinde senedin geçersiz olacağı, aksi halde geçerli hale geleceğinin kararlaştırıldığı ve bu şekilde şarta bağlandığı görülmektedir. Senet arkasında yapılan bu açıklama karşısında, bononun TTK.nun 688/2.maddesinde öngörülen "kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini" taşımadığının ve tahsilinin şarta bağlandığının kabulü gerekir. Öte yandan senet arkasında yazılı olan bu açıklamaların, alacaklıya karşı ileri sürülebilmesi için, senet üzerinde yazılı olması nedeni ile alacaklı tarafından altının imzalanması da gerekmez.Bu durumda, şartın gerçekleşip gerçekleşmediği ve alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamaya muhtaç olup, mahkemece İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.