Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5542 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30274 - Esas Yıl 2014
İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; "...Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir...." düzenlemesine yer verilmiştir.Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/6-18 Esas- 2011/30 Karar sayılı, Hukuk Genel Kurulu'nun 19.6.1991 gün 323/391 sayılı; 10.9.1991 gün 281- 415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları).Ayrıca HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur.Somut olayda temyize konu ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.07.2014 tarih ve 2013/687 Esas, 2014/376 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının birinci fıkrasında; "davacının davasının kabulüne", şeklinde hüküm kurulduğu, anılan ilamın hüküm kısmının bu haliyle şüphe ve tereddüte yer vermeyecek biçimde açık olmadığı gibi infaz kabiliyetinin de bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nun 297/2. maddesine uygun tesis edilmeyen kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.