MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu, hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, ödeme emrine ilişkin tebligatın, mazbata üzerinde mernis şerhi bulunmaması nedeniyle usulsüz yapıldığını ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/11/2015 olarak düzeltilmesi, dayanak senedin teminat senedi olması nedeniyle kambiyo vasfının bulunmaması ve borca itirazları nedeniyle takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve 21/2.maddeye göre tebligat yapılmasına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani, tebligatı çıkaran merci tarafından, tebliğ evrakı üzerine yukarıda belirtilen şerh verilmeden tebliğ memurunca doğrudan Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda, borçlu ... adına ödeme emrinin ilk olarak, senet metninde de yer alan takip talebinde gösterilen adrese tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın, muhatabın tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, “mernis adresi” ibaresiyle adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine tebligat çıkarıldığı ve tebliğ memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre 16/10/2015 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, tebliği çıkaran merci tarafından "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine" ilişkin bir şerhin tebliğ evrakı üzerine verilmediği, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ tarihinin beyan edilen öğrenme tarihine göre düzeltilmesine ve buna göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.