Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5453 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 20357 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Tarsus İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/05/2011NUMARASI: 2010/259-2011/266Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı ... tarafından borçlu .... hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla icra takibi yapıldığı takibin, kesinleşmesinden sonra alacağın, 16.794,62 TL'lik kısmının 29.09.2009 tarihli noterlikçe düzenlenen temlikname uyarınca Şevket Tekin'e temlik edildiği, borçlunun ise icra tahsil harcı ve icra vekalet ücreti dışındaki tüm borcu temlik eden alacaklıya 17.06.2009 tarihinde ödendiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 71/1. maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazıdır. İİK.nun 71/1. maddesi gereğince borçlu, "takibin kesinleşmesinden sonraki devrede" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı adi belge, alacağı temlik eden tarafından düzenlenmiştir. Alacaklı ...'in bir kabul beyanı da yoktur. Belge altındaki imzanın takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunmayan temlik eden tarafından kabul edilmiş olması söz konusu adi belgeyi, İİK'nun 71. maddesi kapsamında temlik alan alacaklıya karşı da ileri sürülebilecek bir belge niteliğine dönüştürmez. Zira imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge değildir.Adi nitelikte ki bu belgenin her zaman düzenlenmesi de mümkündür.O halde mahkemece istemin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.