Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5444 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 25456 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Bakırköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/06/2010NUMARASI: 2010/464-2010/776Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının borçlular aleyhinde faturaya dayalı olarak başlattığı ilamsız icra takibinde borçlular vekili, 7 örnek ödeme emri tebligatlarından, boçlulardan .... , .... ve .... ....’a yapılanların Tebligat Kanununun 10. maddesine aykırı olarak bilinen son adreslerine yapılmadığını, iş adreslerine yapıldığını, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve ne zaman döneceği hakkında soruşturma yapılmaksızın müvekkilleri adına tebligatı almaya yetkili olmayan ..... imzasına tebliğ edildiğini ; yine borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin ise şirket çalışanı olmayan .... imzasına tebliğ edildiğini ve tebligat evrakında tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcileri yerine sıralı kişilere yapılmış olmasının nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak belirtilmediğini, dolayısıyla usulsüz olduklarını öne sürerek tüm borçlular yönünden ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve icra dairesine yapılan itirazın süresinde olduğunun kabulüne karar verilmesini istemiştir. Tebligat Kanunu'nun 17. ve ilgili Tebligat Tüzüğünün 23.maddelerine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. Öte yandan özel hukuk tüzel kişilerine tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddelerinde ve Tebligat Tüzüğünün 17 ve 18. maddelerinde açıklanmıştır. Buna göre; özel hukuk tüzel kişilerine yapılacak tebligat, bunların yetkili temsilcilerine yapılır.Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir(HGK’nun 2007/12-200 Esas ve 2007/187 Sayılı, 04.04.2007 günlü kararı.)Somut olayda borçlular vekili şikayetinde,maddi vakıalara da dayanaraktebligatın usulsüzlüğünü öne sürdüğüne göre, duruşma açılıp, ileri sürülen maddi vakıaların incelenmesi, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi zorunludur(HGK’nun 2003/12-600 Esas-606 Karar ve 22.10.2003 tarihli kararı)Mahkemece eksik inceleme ile dosya üzerinde yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve usulsüz tebligat şikayetinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.