Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5416 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29667 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; ikamet ettiği yer olan İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek Bilecik İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir.Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK'nun 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK'10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1.maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Öte yandan, HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez.Somut olayda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte, dava dışı takip borçlusu Seda Kara yönünden Bilecik İcra Müdürlüğü'nün yetkisi henüz kesinleşmemiş ve takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince Bilecik İcra Dairelerinin yetkili olacağına dair bonoda yer alan yetki sözleşmesi geçersiz ise de; borçlunun adresinin Ataşehir/İstanbul olduğu, Ataşehir ilçesinin "İstanbul Anadolu" İcra Daireleri'nin yetki alanı içinde kaldığı, borçlunun ise yetkili icra dairesinin "İstanbul" İcra Daireleri'nin olduğunu ileri sürerek yetkiye itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda borçlu, yetkili yeri doğru olarak göstermediğinden yetki itirazının geçerliliğinden söz edilemez.O halde, mahkemece, HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca borçlunun yetki itirazının reddi ile sair itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.