Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5396 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 25441 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/06/2008NUMARASI: 2008/119-2008/436Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Takip dayanağı Kayseri 3.Aile Mahkemesinin 01.02.2007 tarih ve 2006/471 E. - 2007/97 K. sayılı kararının hüküm bölümünde; "...davacının davasının kısmen kabulü ile, kuyumcu bilirkişi H. K..'nün 06 Ekim 2006 tarihli raporunda belirtilen ve dava tarihine göre; 1.785 YTL. değerinde bir adet zincirli set, 1.760 YTL. değerinde 1 adet mısırlı set, .....olmak üzere 21 kalem ziynet eşyasının AYNEN davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde belirtilen değerlerinin 13.7.2004 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." şeklinde hüküm tesis edildiği görülmektedir. HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen ifası zorunludur. Bu nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez. Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, ilama dayanak teşkil eden raporu hazırlayan kuyumcu bilirkişi H. K..'den yeniden rapor alınmıştır. Bilirkişi mahkemeye sunduğu raporunda; ilama dayanak teşkil eden raporunu, ziynet eşyalarının resimlerini görerek, resimler üzerinden hazırladığını, infaz için sunulan ziynetlerle, resimdekileri kıyaslayarak, "alacaklı vekilinin teslimini kabul ettikleri 4 kalem dışındaki" 17 kalem ziynetin şekil itibariyle aynı olduğunu belirtmek suretiyle sonuca gittiğini bildirmiştir. O halde, mahkemece, aynen teslimin bu şekilde sağlanmasının mümkün olamayacağı, hüküm bölümünün yorumu neticesini doğuracağı nazara alınarak, şikayetin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulü isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/03/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.