MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklılar tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, davacı 3. kişi ... icra mahkemesine başvurusunda; haczedilen ham petrolün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları uyarınca haczedilemeyeceğini ve satış kararının yasal dayanaktan yoksun kaldığını belirterek İskenderun 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/12 ve 2007/4749 sayılı takip dosyalarındaki mahcuz malların satışına ilişkin işlemlerin iptalini ve satışın durdurulmasını istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü alacaklılar vekili temyiz etmiştir.Borçlu ...(Petrol Pazarlama Şirketi kısa adı ...) ile 3. kişi Irak Cumhuriyeti Petrol Bakanlığı davaya asli müdahale talebinde bulunmuş ve mahkemece 07.06.2012 tarihli celsede müdehale talebinin kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle davacı 3. kişinin istemi şikayet niteliğinde olup, şikayet, HMK anlamında bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü bir kanun yoludur. Şikayetin, şikayet eden ve şikayet olunan (karşı taraf) olmak üzere iki tarafı olup, davaya müdahale söz konusu olamaz. Zira şikayet, mümkün olduğu kadar çabuk sonuçlandırılmalıdır ve katılma imkanı ile müdahalede bulunan kişiye şikayetin süresinden sonra talepte bulunma imkanı tanımaz. Bu nedenle Borçlu ...(Petrol Pazarlama Şirketi kısa adı ...) ile 3. kişi Irak Cumhuriyeti Petrol Bakanlığı'nın asli müdahil olarak davaya kabulü doğru değildir. HMK.'nun 26. maddesinde Taleple Bağlılık İlkesi başlığı altında " (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " hükmüne yer verilmiştir.Buna göre hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, bu talepten başka bir şeye karar veremez. Davacı 3. kişi ...'nin şikayeti, satış işlemlerinin iptali ve satışın durdurulmasına yöneliktir. Ancak; mahkemece hacizlerin kaldırılmasına karar verilerek, HMK.'nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde hüküm kurulmuş, talepten fazlasına karar vermiştir. O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, koşulların mevcut olması halinde satış işlemlerinin iptali ve satışın durdurulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.