MAHKEMESİ: Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)TARİHİ: 18/05/2010NUMARASI: 2010/30-2010/42Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK.nun 106.maddesinde, “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.”hükmü yer almaktadır.Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir.(Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520)Somut olayda, satışa konu taşınmazın en son 24/05/2007 tarihinde haczedildiği, alacaklı vekilinin, bu taşınmaza yönelik, İİK.nun 106.maddesinde belirtilen iki yıllık süreden sonra, 16/02/2010 tarihinde satış talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu göz ardı edilerek, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. Diğer yandan;İİK. nun 106–144.maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı Kanunun 129/2.maddesine göre, 2.ihale gününde satış yapılması halinde, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az % 40’ını bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte olup, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K.’nun 128.maddesi, paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir.Somut olayda, taşınmazın ikinci ihale günü satıldığı ve 23.320,00 TL. olan satış bedelinin; 55.800,00 TL. tahmini değerin %40’ı olan 22.320,00 TL.’ye, 800,00 TL. gazete ilan gideri ve 400,00 TL. kıymet taktiri giderinin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığı görülmektedir. Kaldı ki, paraya çevirme giderlerine satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerekir. Mahkemece, İİK. nun 129/2.maddesi gereğince bu hususun re’sen gözetilmemesi de doğru değildir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.