Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5252 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 20267 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İnegöl İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/03/2011NUMARASI: 2010/620-2011/101Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, aleyhine başlatılan ipotekli takipte gayrimenkulün ihale edilmesi üzerine süresinde icra mahkemesine başvurarak, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatının kendisine usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." düzenlemesi yer almaktadır. Satış ilanı ve kıymet takdir raporu tebligatı, borçlunun işyeri adresine çıkartılmış ve kıymet takdir raporu, "yetkili şef .... imzasına", satış ilanı ise "fabrika güvenlik ... imzasına" tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre muhatabın o yerde bulunup bulunmadığı hususu tespit edilip, tebliğ evrakı üzerine şerh verilmeden tebliğ işleminin tamamlanması ve maddede sayılan kişi olup olmadığı anlaşılamayan yetkili şef veya fabrika güvenlik .... imzasına yapılan kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesine göre satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmesi zorunlu olup, bu husustaki eksiklik tek başına ihalenin feshi nedenidir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.