MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra MahkemesiTARİHİ: 30/11/2005NUMARASI: 2004/1181-1425:Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlar Kanunun 449/1 maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vaaz etmek üzere sarih ve zınni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı kanunun 450/1. maddesinde de ticari mümessilin kötü niyet sahibi 3. şahıslara karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bilumum tasarrufları yapmak selahiyetine haiz sayıldığı belirtilmiştir. Yasada ticari mümessilin 3. kişilere karşı kambiyo taahütlerinde bulunacağından söz edilmesinin nedeni ticari senetlerin niteliklerinden doğmaktadır. Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyi niyetli üçüncü kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağı öngörülmüştür. Ne varki somut olayda borçlu şirket yetkilisi tarafından takip dayanağı çeki borçlu şirket adına imzaladığı kabul edilen N. A.'üne verilen X 5. Noterliğinin 12.12.2002 tarih ve 34476 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletnamenin incelenmesinde, sözkonusu vekaletnamede vekile şirket adına gayrimenkul satın alınması bu gayrimenkullerle ilgili ipotek düzenlenmesi ipoteğin fekki satılması ve bunlarla ilgili kredi alınması tescil işlemlerini kapsadığı anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi anılan vekaletnamede vekilin yetkileri sınırlı olup müessesenin işlerini idare ve müessese gayesini dahil bütün tasarrufları yapmak konumunda geniş yetki öngörülmediği bu haliyle vekilin yetkisinin taşınmaz alımına ilişkin olması nedeniyle BK.nun 449/1. maddesi anlamında ticari mümessil olarak kabulü mümkün değildir. Ayrıca vekaletnamede şirket adına kambiyo senedi düzenleme konusunda özel bir yetki de verilmediğinden vekil tarafından imzalandığı belirtilen çekten dolayı şirket sorumlu tutulamaz.O halde mahkemece yukarıda belirtildiği üzere borçlu itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.