Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5224 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29872 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Bozyazı(Kapatılan) İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/10/2011NUMARASI: 2011/53-2011/61Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 31.05.2012 tarih, 2012/3768E.-18788K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu adına kayıtlı bulunan taşınmazın 19.09.2011 tarihinde satılması sonucu borçlunun 23.09.2011 tarihinde, satış ilanını tebliğinin usulsüz olduğu ve diğer gerekçeleri ile birlikte ihalenin feshini talep ettiği, fesih isteminin reddine dair icra mahkemesi kararının borçlu vekilince temyiz üzerine Dairemizce onandığı, borçlu vekilinin bu defa karar düzeltme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçluya çıkartılan satış ilanı tebligatı evrakında, adresin kapalı olduğu, muhatabın hazır olmadığı belirtildikten sonra, 7201 sayılı yasanın 21/1. maddesi uyarınca tebligatın muhtarlığa bırakıldığı, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve oğluna telefonla haber verildiği yazılmıştır. Satış ilanı tebliğ işleminin, tebliğ memurunca, muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmeden Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre gerçekleştirildiği görülmüştür. Bu durumda, (tebligat tarihinde yürürlükte bulunan) Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükmü yerine getirilmediğinden yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Öte yandan, tebligatta her ne kadar oğluna haber verildiği belirtilmiş ise de, oğlunun, davacının komşusu durumunda olup olmadığı ya da aynı evde birlikte yaşayan olup olmadığı tespit edilmeden ve telefonla bildirilmesi işlemi de tebligatı usule uygun hale getirmeyecektir. Borçlu vekilinin dava dilekçesinde, satıştan ancak ikinci ilan tarihinde haberinin olduğunu belirtmesi de, borçluya birinci artırmadan makul bir süre önce satış ilanı tebliğ edilmediğini göstermektedir.Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ihalenin feshine karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla davacı borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 31.05.2012 tarih, 2012/3768-18788 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.