Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5186 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 32671 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/11/2011NUMARASI: 2011/1719-2011/1497Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.09.2012 tarih, 19410/26351 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan olaya TTK.nun 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK.nun 662. maddesinde zaman aşımını kesen sebepler "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanununda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiş olup, Borçlar Kanunundaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz.TTK'nun 662. maddesinde dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır. Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez (TTK. 669 vd. md.). Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK.nun 237. maddesindeki kesin hükme esas teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir (12. H.D. 07/04/1983-1439 K. -2701 E.).Yargıtay, önceleri borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesmeyeceği görüşünde iken, daha sonra görüş değiştirerek borçlunun açtığı davanın, alacaklı durumundaki davalının iddiasını defi yolu ile ileri sürmesi halinde zamanaşımını keseceğini kabul etmiştir. Somut olayda alacaklının bonoya dayalı olarak başlattığı ilamsız icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin 02.11.2007 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 2.11.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, takibin kesinleşmesi sonrası dönemde son işlem tarihi olan 11.09.2008 tarihinden itibaren 3 yıldan fazla bir süre icra takip işlemi yapılmadığından icranın geri bırakılmasını talep ettiği görülmektedir. Alacaklı bu şikayete karşı verdiği cevapta; borçlunun Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/380 esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açtığını, bu davanın zamanaşımını kestiğini ileri sürmüştür. Anılan menfi tespit davasının borçlu ...... tarafından alacaklı .....e karşı 5.5.2011 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde, takip dosya numarası, takibe dayanak senedin miktar, vade ve tanzim tarihleri ile diğer icra dosyalarının dayanak bonoları açıkça belirtilerek bonoların bedelsiz kaldığı, bu bonolar dolayısı ile davalıya borcun olmadığının tespit ve senetlerin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.Bu durumda sözü edilen menfi tespit davasının şikayete konu Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2007/11625 esas sayılı dosyasına konu icra takibini de kapsadığı anlaşıldığından, Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince 2011/380 esas sayılı dosya üzerinden 28.06.2012 tarihinde icra mahkemesine hitaben yazılan yazıda aksi yönde görüş belirtilmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır.Hal böyle olunca mahkemece şikayetin reddi yerine, kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, Dairemizce hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.09.2012 tarih ve 2012/19410 esas, 2012/26351 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.