Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5175 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 1619 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Şişli 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 18/10/2005NUMARASI: 2005/587-1216Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı O. Ö.'ün borçlu idare aleyhine açmış bulunduğu kamulaştırmasız el atma nedeni ile ecri misil davası sonucu aldığı ilama istinaden idare aleyhine ilamlı icra takibine geçmiş bulunmaktadır.Borçlu idare vekili icra mahkemeisne başvurarak, ilam alacaklısı aleyhine A. Ö. tarafından İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün 200/13113 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklı O.’ın aleyhlerine açtığı Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava (ilamlı icraya konu olan dava) nedeni ile kendilerine İİK’nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin gönderildiğini icra dairesine yazı göndermelerine rağmen haciz ihbarnamesinin kesinleştirildiğini ve ilam alacaklısının yukarıda açıklanan dosyadaki borcu için istenilen 4.671.00 YTl yi ilgili dosyaya yatırdıklarını bu paranın haklarındaki alacaklının başlattığı takipteki borçlarından düşürülmesini istemişlerdir.Mahkemece, ödemenin yapıldığı ıtarihte alacaklının borçlu idarede henüz doğmuş bir alacağının bulunmaması ve idarenin de haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi nedeniyle onun kesinleştiğini dayanak ilam için yargılamanın sürdüğü sırada bu ödemeyi yapması nedeniyle davada bu durumu ödeme def'i olarak ileri sürmediğini alacaklı ve borçlu arasında takas için uygulanabilecek bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığından BK.nun 123/1. maddesinde belirlenen şartlar dahilinde mahsubun alacaklının onayına bağlı olduğunu bu yöndede bir onay olmadığından bu istemin reddine karar verilmiştir.Somut olayda idarenin alacaklının borcu için yaptığı bu ödemenin dayanak ilamda mahkemesince düşürülmediği açılan dava sonucu verilen karardan açıkça anlaşılacağı üzere bu borçtan dolayı ödeme yapıldığı tarih itibariyle, alacaklının borçludan alacağının varlığı sabit olmuştur.İİK’nun 4949 kanunla değişik 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin kesinleşmesi durumunda bu ihbarnamedeki alacak 3. kişinin yedinde veya bu borç zimmetinde sayılır.O halde şikayete konu edilen bu meblağın İİK’nun 89/3. maddesi de gözetilerek takip konusu alacaktan mahsup edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.