Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5095 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2289 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İstanbul 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 04/12/2006NUMARASI: 2006/1306-1323Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TTK'nun 688/6.maddesinde açıkça belirtildiği üzere, "bonoda, tanzim yeri" açıkça gösterilmiş olmalıdır. Eğer "tanzim yeri" gösterilmemişse "senedi düzenleyen kimsenin adının yanında yazılı olan yer" tanzim yeri sayılır. Bu da senette yazılı değil ise senet, bono vasfını taşımaz.Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan 12.11.2005 tarihli ve 32.000.000.000 TL bedelli bonoda keşideci borçlu yönünden tanzim yerinin (Beylikdüzü/İst.) olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.14.12.1992 tarih ve 1991/1 E, 1992/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıklandığı üzere, kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gereklidir.Somut olayda, dayanak bonoda (İst.) olarak belirtilen keşide yerinin (İstanbul) u ifade ettiği ve TTK'nun 688/6.maddesinde öngörülen koşulun oluştuğu sonucuna varılmalıdır.O halde, mahkemece borçlunun sair itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlular vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.