Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 509 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13681 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Uşak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/04/2011NUMARASI: 2009/831-2011/241Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip bunun açıklanması lüzumu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakının, “adreste bulunan Ahmet Güldemir imzadan imtina ettiğinden evrak Gürçeşme Karakoluna bırakıldı, kapıya 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı" şerhi ile 6.10.2009 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir. Bu hali ile tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20.maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 21.maddesine göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu’nun 20.maddesinde; “13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden çalışanına tebligat yapılmak istenmesi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. Maddesine aykırı olduğundan, bunun doğal sonucu olarak da Tebligat Kanunu’nun 20 ve 21.maddelerine aykırı olmakla usulsüzdür.O halde mahkemece borçlu şirketin tebligata muttali olduğu tarihin TK.32.maddesi uyarınca tebliğ tarihi olarak kabul edilerek bu tarihe göre süresinde olan itirazların esası incelendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.