MAHKEMESİ: Didim(Yenihisar) İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/07/2009NUMARASI: 2009/121-2009/145Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Bir çekin devri ve bu devrin sonuçları ciroya ilişkin hükümlere göre olur. Bunlar TTK.nın 730 ile TTK.nın 700-705. maddelerinde gösterilmiştir. Ciro tam veya beyaz ciro şeklinde yapılabilir. Bir isim belirtilmeksizin yapılan ciro beyaz ciro, bir isim belirtilerek yapılan ciro ise tam cirodur. Ciro sadece imzadan ibaret olabilir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere bir irade açıklamasına gereksinim var ise tam ciroda olduğu gibi bu durumda irade açıklamasının bir şüpheye yer verilmeyecek şekilde altının imza edilerek ciro yapılması gerekir. Somut olayımızda, takibe konu her iki çek hamiline düzenlenmiş olup ilk ciranta C....K.....tarafından ad ve sayıda ile telefon numarası da yazılmak sureti ile altına cironun yapıldığı görülmüştür. Bu cirodan sonra yer alan kaşe yazısında Akbank A.Ş.ye temlik edildiğine dair bir ibare mevcut ise de bunun altı ciro eden tarafından tam ciro şeklinde imzalanmadığından bir hüküm ifade etmez ayrıca daha sonra çeki ciro eden ikinci cirantada kendi ismi üzerini imzalayarak beyaz ciro ile ciro ettiğinden bu cirodan sonra altına yazılan kaşe yazısı da onaylanmamış olduğundan bir geçerliliği bulunmamaktadır. Takip konusu çekler bankaya ibraz edildikten sonra ibraz eden hamil tarafından takip alacaklısına ciro edilmiş olup, yapılan bu ciro TTK.nun 705. madde hükmüne göre alacağın temliki hükümleri sonucunu doğurur. Bu durumda takip alacaklısı H..A...çekte yetkili hamil olduğundan takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. Mahkemece istemin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.