Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4992 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1932 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Bakırköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/06/2012NUMARASI: 2012/244-2012/960Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlunun, diğer nedenlerin yanında satış ilanının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek yapılan ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.7201 sayılı Tebligat Kanununun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/8.maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.Somut olayda, şikayetçi borçlu adına çıkarılan satış ilanı tebligatının Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, ancak, tebliği çıkaran mercii tarafından tebliğ evrakı üzerine, tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt düşülmediği görülmektedir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, tebliğ evrakında adres kayıt sistemindeki adres olduğu yönünde tebligatı çıkaran merciin şerhi olmadığı halde, tebliğ memurunun 7201 SK.nun 21/2.maddesine göre tebligat yapması usulüne uygun değildir. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetçi borçluya, satış ilanı usulüne uygun tebliğ edilmediğinden ve zarar unsuru da gerçekleşmiş bulunduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.