Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4968 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 28533 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Adana 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/09/2012NUMARASI: 2012/458-2012/534Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, tasarrufun iptali kararı nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek sözkonusu işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, eda hükmü içermediği ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK.nun geçici 3.maddesine göre halen yürürlükte olan HUMK.nun 443/4.maddesi gereğince, gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. Yani, bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra iflas Hukuku, 3.cilt, Sahife 2212). Somut olayda, üçüncü kişi Yüksel Şahin tarafından açılan tasarrufun iptali davası sonucunda Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/05/2012 tarih ve 2011/448 E.-2012/169 K.sayılı kararı ile muvazaalı olduğu gerekçesi ile şikayetçi borçlu hakkında başlatılan takibin iptaline karar verildiği, borçlunun bu karara dayanarak hacizlerin kaldırılması isteminin icra müdürlüğünce reddedildiği görülmektedir.Borçlunun hacizlerin kaldırılması isteminin dayanağı ilam, İİK'nun 277. ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin bir ilamdır. Bu kararın amacı İİK'nun 283. maddesine dayalı olarak yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağını sağlamaktan ibarettir. Bu nedenle ayni değil şahsi niteliktedir ve icra edilebilmesi için kesinleşme şartı aranmaz. O halde, mahkemece, “takibin iptaline” ilişkin tasarrufun iptali davasında verilen karar bir eda hükmü olup, infazı için kesinleşmesi zorunlu olmadığından, iptal edilen takipteki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.