Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4948 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 28617 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/06/2012NUMARASI: 2011/1135-2012/622Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu Semih Şahinkoç'un temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlu ........ Şti'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların borca kısmi itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece itirazın süre aşımından reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun ifa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir.İİK'nun 169/a-2 maddesi hükmü gereği icra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.Anılan maddeler doğrultusunda yapılan itiraz öncelikle süre yönünden değerlendirilip sürede değil ise süreden reddine, süresinde ise esastan incelemeye geçilmelidir.Somut olayda borçlulardan ...... Şti'ne tebliğ edlien örnek 10 numaralı ödeme emrinin 20.10.2011 tarihinde bila tebliğ iade edildiği ve dosya içerisinde borçluya uslüne uygun tebliğ edilmiş bir ödeme emri tebliği olmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece borçluya varsa usulüne uygun gönderilen ödeme emri tebligatının tebliğ tarihi tespit edilerek itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı araştırlmalı ve süresinde ise borca itirazının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, iade edilen tebligattaki tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilerek 20.10.2011 tarihinde tebliğ yapıldığı yanılgısı ile itirazın süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlu ......... Şti'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.