MAHKEMESİ: Kartal 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/08/2010NUMARASI: 2010/192-2010/655Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Bağcılar 2.Aile Mahkemesi'nin 13.11.2006 tarih ve 2006/401 E., 2006/92 K. sayılı boşanma ilamı ile hükmedilen nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip yapılmaktadır. Borçlu, alacaklının banka hesabına muntazaman nafaka borcunu ödediğinden ve borcu bulunmadığından bahisle takibin iptalini istemektedir. İcra mahkemesince, banka hesapları esas alınarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporla, "davalının hesabına yatırılan paranın nafaka bedeline mahsuben yatırılmış olduğunun kabulü halinde işlemiş faiz ile birlikte nafaka alacağının toplam 4.917,16 TL" bulunduğu tespit olunmuştur. Dosyaya konulan banka kayıtlarının ve sair belgelerin incelenmesinde; alacaklı hesabına her ay yapılan ödemeler olduğu görülmektedir. Dairemizin önceki uygulamalarında, sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu aranırken, içtihat değişikliğine gidilerek, ödemelerin belirli kıstaslar dahilinde yapılması halinde, nafaka borcundan mahsubu gerekeceği ilkesi benimsenmeye başlanmıştır. Bu bağlamda nafaka alacağının tahsilini teminen borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Diğer taraftan, takip öncesine ait yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği ilkesi kabul edilmeye başlanılmıştır. Aksi halin kabulü, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir.Bu açıklamaların ışığında somut olaya bakıldığında, ödemelerin belirtilen kıstaslara uygun düştüğü görülmekle, şikayetin kısmen kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda takibin 4.917,16 TL.si için devamına, kalan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekirken istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.