MAHKEMESİ: Ümraniye 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2010NUMARASI: 2009/789-2010/381Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK’nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikâyet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. TTK’ nun 688/6. maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı kanunun 689/son maddesinde ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazımı yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunlu değildir. Somut olayda; takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan “Zafer mah.” idari birim de değildir. Bu durumda TTK.nun 688/6. ve 689/son maddelerine uygun biçimde idari birim olarak tanzim yeri belirlenmeyen bu belge kambiyo senedi vasfında bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere, İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince res’en nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.