Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4886 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 19316 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Adana 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/03/2011NUMARASI: 2010/937-2011/297Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, dayanak çekteki imzaya itiraz etmiştir. İİK'nun 170/3.maddesinde; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir" düzenlemesine yer verilmiş olmakla, senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir(HGK.nun 26.4.2006 tarih 2006/12-259 E, 2006/23 i K sayılı kararı). Bu konuda borçluya süre verilerek sonuca gidilemez.Somut olayda, icra mahkemesince, 03.02.2011 tarihli duruşmada borçlu vekiline, borçlu şirket yetkilisinin imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmesi ve gerekli masrafı yatırması için 10 günlük kesin süre verildiği ve daha sonra da bu süreye uyulmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Az yukarıda belirtildiği üzere ispat yükü alacaklıya ait olup imzanın borçluya ait olduğu kesin olarak kanıtlanmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, alacaklıya delillerini bildirmesi ve gerekli masrafı yatırması için usulüne uygun kesin süre vermek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.