Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4878 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 562 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Gerede İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/10/2013NUMARASI : 2012/75-2013/62Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;İİK.'nun 128/a-3.maddesine göre kesinleşen kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez . HGK.'nun 26.2.1992 tarih ve 1992/4-70 E. - 130 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere İİK.'nun anılan maddesinde yazılı iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarihtir.Somut olayda icra müdürlüğünce 02.09.2010 tarihinde yaptırılan kıymet takdirine alacaklı tarafından itiraz edilmiş, ancak Gerede İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04.11.2010 tarih ve 2010/57-76 sayılı kararıyla itiraz reddedilmiş, böylece kıymet takdiri 02.09.2010 tarihi itibariyle kesinleşmiştir. Kıymet takdiri yapılan mallar 26.11.2012 tarihinde alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilmiştir. Bu durumda kıymet takdirinin yapıldığı 02.09.2010 tarihinden 26.11.2012 ihale tarihine kadar 2 yıldan fazla zaman geçtiğinden yeniden kıymet takdiri yapılması gerekir. Bu husus başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.Ayrıca, İİK.nun 126. maddesi ihalelerde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, artırmanın satıştan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Dairemizce de bu kural istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır. Açıklanan maddenin son fıkrasının göndermesi ile ihalelerde uygulanması zorunlu olan İİK.nun 114. maddesinde; "Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilan edilir. İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra memurunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur" hükmü yer almaktadır.Görüldüğü üzere, her ihalenin gazetede ilan zorunluluğu bulunmayıp, satış memurluğuna, her iki tarafın menfaati gözetilmek koşulu ile bu konuda takdir yetkisi tanınmıştır. İcra müdürlüğünün 16.10.2012 tarihli satış kararında da, satışa çıkarılacak taşınırların ilanının bir gazetede yayımlattırılmak suretiyle yapılmasına karar verilmemiş, ancak yerel gazetede ilan yapılmıştır.Satışı yapılan malların özellikleri dikate alındığında, her yöreden alıcısı çıkabilecek fabrika malları olduğu, toplam değerinin 3.270.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, icra müdürlüğünün yerel bir gazetede yaptığı ilan yetersiz olup, ilanın ulusal çapta yayım yapan gazetelerden birinde yapılması gerekmektedir.O halde, mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.