MAHKEMESİ: İnegöl İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2010NUMARASI: 2009/572-2010/200Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK’nun 83/c maddesi ipotek akit tablosunda belirtilen eklentilerin bu madde uyarınca haczinin mümkün bulunmadığını, ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi TMK’nun 862.maddesi uyarınca ipoteğin taşınmazın bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağından taşınmazın haczi onun bütünleyici parçalarını (TMK m.684) ve eklentilerini de kapsayacağından bu madde uyarınca da eklentilerin haczinin mümkün olmadığı, ancak bu maddenin uygulanabilmesi için mahcuzların yasa maddelerinde gösterildiği şekilde eklenti olduğunun belirlenmesi gerekeceği düzenlemelerine yer verilmiştir.Somut olayda borçlu şirket vekili, borçluya ait fabrikada 26.11.2008 tarihinde haczedilen makinelerin, fabrikanın tamamlayıcı parçası veya eklentisi olduğunu, fabrikadan ayrı haczinin mümkün olmadığını iddia ederek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahcuzların bulunduğu taşınmazın Akbank lehine 16.03.2008 tarihinde ipotek edildiği görülmektedir.Mahkemece, mahcuzların fabrikanın tamamlayıcı parçası veya eklentisi olup olmadığının belirlenmesi için mahallinde keşif icrasına karar verilmiş, 25.03.2010 tarihli duruşmada borçlu vekiline keşif avansını yatırması için 5 günlük kesin süre verilmiş meşruhatlı davetiyenin borçlu vekiline 30.03.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 06.05.2010 tarihli duruşmada borçlu vekili, mahcuzların tapuya işlenmiş tamamlayan parça niteliğinde olduğunu, keşif yapılmasını bu nedenle zorunlu görmediklerinden bahisle keşif avansını yatırmadıklarını beyan ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan, mahcuz makinelerin taşınmaz tapu sicilinde teferruat listesinde kayıtlı olduğu ve makinelerin haciz tutanağından anlaşılan nitelikleri itibariyle borçlunun faaliyet alanındaki üretimi yapabilmesi için olmazsa olmaz nitelikteki makinelerden olduğundan ve bu nedenle taşınmazdan ayrı haczinin mümkün bulunmadığından bahisle haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.