Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4808 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29258 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/06/2012NUMARASI: 2012/941-2012/852Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda, kendilerine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, buna dayalı olarak da gönderilen 89/2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece 89/1 haciz ihbarnamesinin borçlunun tapu sicil müdürlüğünce bildirilen adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, 89/2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin ise şikayetçinin mernis adresine tebliğ edildiğinden usulüne uygun oldukları gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligat düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Somut olayda, 89/1 haciz ihbarnamesinin, borçlunun tapu sicil müdürlüğünde bulunan adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi uyarınca gerçek kişilere anılan madde uyarınca tebligat yapılabilmesi için muhataba aynı adrese daha önce usulüne uygun olarak bir tebligat yapılması zorunludur. Usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra bilahare tebligat yapılan şahıs bu adresten ayrılır, yeni adresini bildirmez ve adrese kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemez ise o takdirde Tebligat Kanunu’nun 35/2. maddesine göre tebligat yapılabilir. Şu halde şikayetçiye takip dosyasında usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır, ayrıca şikayetçinin adrese kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de olduğu takip dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda şikayetçi adına Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesi usulsüzdür. Diğer taraftan usulüne uygun tebliğ edilmeyen 89/1 haciz ihbarnamesine dayalı olarak şikayetçiye 89/2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi ve şikayetçinin adrese kayıt sistemindeki adresine daha önce bir tebligat gönderilmeksizin bu ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi de usulsüz olacağından şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.