Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4773 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21852 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/06/2010NUMARASI: 2009/4293-2010/1086Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı ...... A.Ş. tarafından 2 adet çeke dayalı olarak borçlu ..........Tic.Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlu vekilince 13.02.2009-21.08.2009 tarihleri arasında 6 aydan fazla sürede dosyada işlem yapılmadığı ileri sürülerek zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Takip dayanağı belgeler kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan, olaya TTK.nun 726 ve 730. maddesi göndermesi ile 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK.nun 662. maddesinde zaman aşımını kesen sebepler” dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Somut olayda, icra takip dosyasında 13.02.2009 tarihinde haciz talep edildiği, 13.02.2009 tarihinden 21.08.2009 tarihine kadar alacaklı tarafça zaman aşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı ve bu tarihler arasında T.T.K.’nun 726.maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabul edilerek, İİK. nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 71/son maddesi yollaması ile 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.