MAHKEMESİ : Gölpazarı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2008NUMARASI : 2008/3-2008/2Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İmza incelemesini yapan bilirkişinin verdiği raporda senetteki imzanın muteriz borçlu eli ürünü olmadığının ifade edilmesi üzerine Mahkemece imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Herhangi bir belgedeki tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda genel olarak (…grofolojik ve grofometrik ve kaligrafik metodlar dahilinde…) inceleme yapıldığının belirtilmesiyle yetinilmiştir. Mukayeselerin sadece 17.04.2008 tarihinde huzurda alınan imza örnekleri ve yazılar olduğu görülmektedir.Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, mukayeseye konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir (Hukuk Genel Kurulunun 30.5.2001 tarih ve 2001/12-246 Esas 2001/467 karar sayılı kararı). Kabule göre de, İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla Değişik 170/3. maddesi hükmü aynen "İcra Mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İmza itirazının kabulü halinde takip durur." hükmünü içerir. Somut olayda mahkemece takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 4949 Sayılı Kanunun 170/4 maddesi uyarınca arttırım nedeni gösterilmeden alacaklının %20'nin üstünde %40 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesi de isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.