MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/03/2011NUMARASI: 2011/258-2011/294Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından, İzmir 7. İş Mahkemesi'nin 09.12.2010 tarihli işçi ücreti ve fer'i alacakların tahsiline ilişkin ilamına dayalı olarak, borçlu şirket aleyhine 05/02/2011 tarihinde ilamların icrası yolu ile takibe başlanmıştır. Borçlu vekili, icra müdürlüğüne başvurarak, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin tedbir kararı gereğince takibin durdurulmasını talep etmiş, icra müdürlüğünün takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olması sebebiyle borçlu hakkındaki haciz talebinin reddi kararının alacaklı tarafından şikayeti üzerine mahkemece tedbir kararında hiçbir istisna tanınmadan tüm takiplerin durdurulması yönünde karar verildiği gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/11/2009 tarih ve 2009/686 E. sayılı tedbir kararı ile: “İİK'nun 179/b maddesi gereğince” yapılan takiplerin durdurulmasına ve yeni takiplerin de takip aşamasında kalmasının ihtiyati tedbir yolu ile sağlanmasına karar verildiği görülmektedir. İhtiyati tedbir kararında atıf yapılan İİK'nun 179/b maddesi hükmü gereğince iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak İİK.nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardandır. Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresi içinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Aksi halde iflasın ertelenmesi süresi içinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılması, yasa koyucunun amacı ile bağdaşmayacaktır. Somut olayda, takibe konu alacak, işçi alacağı olup, tahakkuk tarihi, alacak ilamının karar tarihi olan 09.12.2010'dur. İflasın ertelenmesi davası devam ederken 14/11/2009 tarihinde tedbir kararı verildiği, ancak alacağın İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararında atıf yapılan İİK'nun 179/b maddesi hükmü gereğince tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.