Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4704 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2129 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 03/10/2007NUMARASI: 2007/1098-2007/1802Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı ve borçlulara örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda uygulanması gereken İİK.nun 149/a maddesinde ve bu madde de yapılan atıf nedeniyle aynı kanunun 33. maddesinde öngörülmediği halde alacaklı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.2- Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve M.K.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. M.K.nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ara borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK.nun 1989/11-294E. – 1989/378K. ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıda ki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Takip dayanağı ipotek akit tablolarının incelenmesinde Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi ipoteklerin limit ipoteği biçiminde kurulduğu ve ipotek limitinin 450.000,00-YTL. olduğu görülmüştür.O halde Mahkemece, borçlu ..... Plastik AŞ. yönünden de ipotek limitini aşan kısım yönünden takibin iptali yerine anılan borçlu yönünden bu hususun gözardı edilmesi isabetsizdir.Öte yandan yukarıda 1.madde de açıklanan nedenlerle borçlular aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi yasaya uygun değildir.SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1).maddede yazılı nedenlerle alacaklı yararına, (2).maddede yazılı nedenlerle borçlular yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.