Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4692 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18594 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bakırköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/04/2011NUMARASI: 2010/1276-2011/472Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında, 06.12.2005 tanzim, 31.01.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli ve 09.06.2009 tanzim, 25.07.2010 vade tarihli 21.780,00 TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 06.12.2005 tanzim, 31.01.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun, şirketin eski müdürü A.. D.. T.'ın şirket temsilcisi olduğu dönemde cari hesaptan kaynaklanan şirket borçlarının teminatı olarak verilmiş olduğunu, senetlerin, iradeleri ve şirket temsilciliği süresi dışında doldurularak takibe konulduğunu, şirketi borç altına sokan geçerli bir bononun bulunmadığını belirterek 06.12.2005 tanzim, 31.01.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bono hakkındaki takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip dayanağı senetlerdeki imza sahibinin tanzim tarihleri itibarı ile şirketi temsile yetkisinin olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. TTK.nun 688. maddesi gereğince bonoda tanzim tarihinin bulunması zorunludur. Ancak bu tarihin gerçeğe uygun olması gerekmez. Tanzim edildiği tarihten önce veya sonraki bir tarihi taşıyan bono da geçerlidir. TTK.nun 592. maddesi gereğince açık bono düzenlenmesi mümkündür. Alacaklı bonoyu tedavüle çıkarırken tanzim tarihini doldurabilir. Borçlunun bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı bir belge ile ispatlaması gerekir. Ayrıca takip dayanağı bononun teminat senedi olduğunun da İİK.nun 169/a maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile kanıtlanması zorunludur.Somut olayda, borçlu vekilince itiraz dilekçesinde ve 27.01.2011 tarihli duruşmada, takibe konu bononun şirketin eski temsilcisi olan A. D. T.. tarafından şirketi temsil etmeye yetkili olduğu 24.11.2006-03.04.2009 tarihleri arasında düzenlendiği kabul edilmiştir. Tanzim edildiği tarihten önceki tarihi taşıyan bono da geçerlidir. Borçlu, 06.12.2005 tanzim, 31.01.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve cari hesaptan kaynaklanan şirket borçlarının teminatı olarak verildiğini yazılı bir belge ile ispatlayamamıştır. O halde mahkemece itirazın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; 06.12.2005 tanzim, 31.01.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bono hakkındaki takibin iptali talep edilmişken, talep aşılmak sureti ile anılan bononun yanısıra 09.06.2009 tanzim, 25.07.2010 vade tarihli 21.780,00 TL bedelli bonoya dayalı takibin de iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.