Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 466 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 29026 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Orhangazi İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/01/2009NUMARASI: 2008/101-2009/7Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi üçüncü kişi, aynı adrese daha önce hacze gelindiğini, istihkak iddiaları üzerine alacaklı vekiline istihkak davası açmak üzere icra müdürlüğünce 7 gün süre verildiğini, buna rağmen istihkak davası açılmadan alacaklı vekilinin talebiyle aynı adreste ek haciz ve muhafaza kararı verilerek, 16.9.2008 tarihinde hacze gelindiğini, borcu ödemek zorunda kaldıklarını beyan ederek icra müdürlüğünün haciz kararının kaldırılmasını ve haciz baskısıyla ödemek zorunda kaldıkları 5767,45 YTL'nin iadesini talep etmiştir.Daha önce haciz yapılan adreste 3.kişinin istihkak iddiasında bulunmuş olması, alacaklı vekilince aynı adreste ek haciz talebinde bulunulmasına engel değildir. 3.kişi takipte taraf olmayıp icra müdürünün aldığı haciz kararının iptalini isteyemez. Ancak hacze gelindiğinde İİK.nun 96-97-99.maddeleri uyarınca istihkak iddiasında bulunabilir. 3.kişi, borçlunun borcunu ödemek zorunda olmayıp, yaptığı ödemeyi şikayet yoluyla geri isteyemez. Kaldı ki 16.9.2008 tarihli şikayete konu haciz işleminin gerçekleştiği adres de, 3.kişinin ticaret sicilinde kayıtlı adresinden farklı bir adrestir. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, alacaklıya ödenen 5767,45 YTL'nin iadesi yargılamayı gerektirdiğinden bu paranın geri ödenmesine karar verilmesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.