Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4624 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 22878 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/07/2009NUMARASI : 2009/512-2009/757Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı lehdar tarafından, borçlu keşideci aleyhinde bedeli; rakamla “250.000 YTL”, yazı ile “ ikiyüzelli YTL” olarak gösterilen çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmıştır. Mahkemece, TTK 'nun 730.maddesi atfıyla aynı yasanın 588/1.maddesi gereğince; yazıyla belirlenen miktar nazara alınarak, fazla talep edilen kısım iptal edilmiş ve esasa girilmediğinden bahisle borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.İİK’nun 169/a-6.maddesi, borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir.Bononun yazı ile gösterilen miktar kısmı ile rakamla belirtilen miktarın farklı olması nedeniyle yazıya itibar edilerek fazla kısmın iptali talebi borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabul edildiği görülmektedir. Bonoda lehdar konumunda olan alacaklının kötü niyetli veya en azından ağır kusurlu bulunduğu sonucuna varılmalıdır.O halde, mahkemece borçlu isteminin de bulunması karşısında itirazın kabul edilen kısmı üzerinden alacaklının tazminatla sorumlu tutulması gerekirken, tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.