MAHKEMESİ: Uşak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/10/2006NUMARASI: 2006/340-381Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından Uşak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/930 E, 1998/1081 K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan takipte borçlu vekili icra müdürüne başvurarak ilamda belirtilen ziynet eşyalarının kendi elinde olmadığını, bunların ilamda hükmolunan bedellerini ödemek istediklerini belirtmiştir. İcra müdürlüğünce mahkeme ilamında hükmolunan bedel üzerinden faiz yürütülerek söz konusu alacak miktarının 2.558,21 YTL olduğu belirlenmiştir. Alacaklı bu bedeli kabul etmediğini, değer tespitinin ödeme zamanındaki ziynet eşyalarının değeri üzerinden ödenmesi gerektiğini belirtmiş ve mahkemece bu talep kabul edilmiştir.Takip konusu ilamın hüküm bölümünde 24 adet üçlü burma bilezik, 18 ayar 2 metre altın zincir, yüzük, küpe ve gerdanlıktan ibaret nişan takıları altın eşyalarının aynen veya bulunmadığı takdirde talep dikkate alınarak toplam değer olarak 388.000.000 TL'nin dava tarihi olan 06.11.1995 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Taşınır teslimine ilişkin İİK'nun 24/4 maddesi uyarınca taşınır malların borçlu yedinde bulunmaması halinde ilamda yazılı değerin alınacağı belirtilmiştir. Devamla, söz konusu değer borçlu tarafından verilmediği takdirde bu değer icra emrinin tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, takip konusu mahkeme ilamında eşyaların değeri belirlendiğine göre bu değer üzerinden icra müdürlüğünce faiz yürütülerek hesaplama yapılmasında yukarıda belirtilen yasaya uymayan bir yön yoktur. Mahkemece, eşyaların talep tarihindeki değerine göre belirlenmesi zorunluluğu İİK'nun 24/4-son bendinde belirtildiği durumda yani taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığı halde mümkündür. Bu durumda mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.