Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 460 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 20076 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/06/2008NUMARASI: 2007/1187-2008/705Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İhtiyati haciz; İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından" borçlunun malları ve hakları üzerinde konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İİK'nun 264.maddesinde "ihtiyati haczi yaptıran alacaklının 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açmasını zorunlu kılar" hükmünden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HUMK'nun 101 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri, ancak daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Bu nedenle alacaklının itirazla duran icra takibi aşamasında ihtiyati haciz kararı alıp uygulatması, genel anlamda bir takip işlemi olmadığından, niteliği itibarıyla tedbir vasfında bulunduğundan takibin durmuş olması ihtiyati haczin uygulanmasına engel teşkil etmez.Ayrıca ihtiyati haciz kararının infazı için yapılan haciz tutanağı ve yazılan haciz yazılarında (ihtiyati haciz) ibaresinin yer almamasına ilişkin aynı konuda yapılan şikayetin, Konya 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.10.2007 tarih, 2007/1221 E, 2007/1131 K. sayılı kararı ile (yapılan haciz işlemlerinin ihtiyati haciz kararına istinaden yapıldığının dosya içeriğinden belli olduğu, tutanağa veya müzekkerelere bu kelimenin yazılmamasının haczin iptalini gerektirmeyeceği) gerekçesi ile reddedilmiş olduğu da nazara alınarak şikayetin reddi yerine kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.