Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4599 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1611 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/11/2006NUMARASI : 2006/95-1007Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takipte alacaklı yabancı para alacağının B.K.’nun 83/son maddesi gereğince tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsilini istemez ise; bu durumda işlemiş faizin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Ayrıca bu durumda, takip tarihinden tahsil tarihine kadar da işleyecek faizin reeskont faiz oranının değişen oranlarına göre aşamalı olarak faiz uygulanmasını isteyebilir (3095 Sayılı Kanunun, 4489 Sayılı Kanunla değişik 2.md.).Takipte alacaklı B.K.’nun 83 ve T.T.K.’nun 623.maddeleri uyarınca seçimlik hakkını kullanarak fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Bir başka ifadeyle her iki halde de işlemiş faiz (vadeden takibe kadar) 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre istenebilecek iken B.K.’nun 83 ve T.T.K.’nun 623.maddelerindeki seçimlik hakkının kullanılıp kullanılmaması durumuna göre işleyecek faizin, avans (3095 Sayılı Kanunun 2.md. koşullarında) veya 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre hesabı gerekecektir. Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde:Somut olayda alacaklı fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istediğine ve tercih hakkını bu yönde kullandığına göre , takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Takibe konu alacak Alman Markı cinsinden olup, bu para biriminin tedavülden kalkarak yerine Euro’nun geçmesi nedeniyle alacağa takip tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği değişen oranlarda en yüksek faiz oranına göre faiz hesaplanmalıdır. Alacaklının takipte işlemiş faiz yönünden talebi süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle kesinleşmiştir. Ancak, takipten sonra talep edilen % 12 faiz oranının Devlet Bankalarının Alman Markı ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği faiz oranı olduğu bellidir. Bu durumda, takip dayanağı belgenin niteliğine takip tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği değişen oranlarda en yüksek faiz oranına göre faiz hesaplaması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise takipte talep edilen % 12 faiz oranının itiraz edilmeyerek kesinleştiği belirtilerek takip tarihinden 22.06.2004 tarihine kadar bu oran üzerinden hesaplama yapıldığı görülmüştür. Bu nedenle rapor hüküm kurmaya elverişli olmayıp, Mahkemece anılan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan her davanın açıldığı şartlara göre incelenip sonuçlandırılması gerekip, borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihi 15.12.2003 olması nedeniyle dosya hesabının bu tarih itibari ile yapılması gerekmesine rağmen şikayet tarihinden sonra yapılan ödemelerde değerlendirilmek suretiyle 22.06.2004 tarihi itibari ile hesaplama yapılarak buna göre sonuca gidilmesi doğru değildir.Kabule göre de; alacaklı vekili İcra Mahkemesine verdiği 08.05.2006 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarını içerir dilekçede 22.06.2006 tarihi itibari ile dosya alacaklarının 17.091,00-Euro olduğunun beyan etmesine rağmen, Mahkemece alacaklı vekilinin kabulü gözardı edilerek bu miktarın üzerinde hüküm tesisi yasaya uygun görülmemiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.