Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4575 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 23620 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/07/2008NUMARASI: 2007/777-2008/626Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe ilişkin olarak borçlu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 05.12.2006 tarihli dilekçesinde, faizin başlangıç ve miktarlarının yanlış olduğunu, fahiş faiz talep edildiğini, icra emrinde alacaklının açık adresinin bulunmadığını, faiz oranlarının düzeltilmesini ve takibin iptalini talep etmiştir.Yargılama devam ederken 14.02.2008 tarihli celsede, Toplu Konut İdaresi vekilinin vekaletnamesini ibraz ederek duruşmaya katılma isteği mahkemece 03.07.2008 tarihli ara karar ile dosya kapsamına ve delil durumuna göre reddedilmiştir.775 sayılı Gece Kondu Kanunun 5609 sayılı kanunla değişik geçici 9. maddesinin 2.fıkrasına göre "bu kanun hükümleri uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemler, bu işlere ilişkin her türlü hak, yetki ve görevler alacak, borç ve mükellefiyetler Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir" 3. fıkrasında ise; "Toplu Konut İdaresi Başkanlığının bu kanunun uygulanmasından dolayı Bakanlığın taraf olduğu işlemlerde ve sözleşmelerde taraf olur ve bu Bakanlık leh ve aleyhine açılmış ve bu maddenin yürürlüğe girmesinden önceki bu Bakanlık iş ve işlemleri sebebiyle açılacak olan davalarda ve icra takiplerinde kendiliğinden taraf sıfatını kazanır" hükmü getirilmiştir. Takibe konu taşınmaza ilişkin borç ve mükellefiyetler Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredildiğinden, 28.03.2007 tarihi itibarı ile bu borçtan dolayı TOKİ sorumludur. Mahkemece Toplu Konut İdaresinin davaya katılımına ilişkin isteğin kabulü ile onun katılımı ile yargılamaya devam olunarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekir iken bu konudaki istemin reddi doğru değildir. Kabule göre de, bozma ilamına uyulduğu, bozma kararında belirtilen 2003 ve 2004 yıllarına ait işlemiş faizin 3095 sayılı yasa hükümleri uyarınca istenilmesinin yerinde olduğu belirtilmesine rağmen 01.01.2004 ila 01.01.2005 tarihleri arasında kalan dönem için Bütçe Kanununda belirtilen faiz oranları tatbik edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 05.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.