MAHKEMESİ: Malatya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/02/2011NUMARASI: 2010/503-2011/39Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında Malatya Asliye Hukuk mahkemesinin 17.12.1999 tarih 1999/249 E. 1999/257 K sayılı ilamına dayanılarak, ilamın dava tarihi olan 02.11.1999 tarihinden itibaren asıl alacağa işlemiş yasal faizi ile birlikte toplam 40.031,29 TL için takip yapılmış, örnek 4¬5 icra emri 05.09.2010 tarihinde tebliğ edilen borçlu icra hukuk mahkemesine verdiği 07.09.2010 tarihli dilekçesinde, ilamın zamanaşımına uğradığını ve borçluya takipten önce toplam 59.895,38 TL ödediğini beyanla itiraz etmiş ve takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ilama bağlı alacaklarda zamanaşımı ilamın kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Takibin dayanağı ilam 26.05.2010 tarihinde kesinleştiğinden zamanaşımı süresi dolmamıştır. Ödemeye dair iddiası açısından taraflar arasında bankadan çekilmiş bir kredi ilişkisi olduğu ve bu kredi borcu için de ödeme yapıldığı sabit olup yapılan ödemelerde düzensizdir. Yapılan ödemelerin yerleşik yargısal uygulamasında kabul edilen "taraflar arasında düzenli bir ödeme var ise ödeme belgelerinde nafakaya ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile nafakaya ilişkin olduğu" ilkesinin somut olayda uygulama imkanı olmadığından ve davacının yapılan ödemelerin nafakaya ilişkin olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile talebi reddettiği anlaşılmıştır.BK 135/2 maddesi hükmüne göre alacak bir hüküm ile sabit olmuşsa zamanaşımı süresi 10 yıldır. Nafaka bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Somut olayda dayanak ilamın dava tarihi olan 02.11.1999 tarihinden itibaren nafaka alacağı istendiği ve bu alacağa bu tarihten itibaren yasal faiz işletilerek takibe konduğu anlaşılmakla, mahkemece takip, gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağı yönünden de zamanaşımı işlememiş kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.