Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4501 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2147 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Çatalca İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/11/2006NUMARASI: 2005/120-58Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;4833 sayılı 2003 yılı mali Bütçe Kanunu'nun 51/t maddesiyle, 5027 sayılı 2004 yılı Bütçe Kanunu'nun 49/o ve 2005 yılı Bütçe Kanunu'nun 37/e maddelerindeki faiz oranları genel bütçeye bağlı idarelerle, katma bütçeli idarelerin ilama bağlı borçları hakkında uygulanır (HGK'nun 01.12.2004 tarih ve 2004/12-667 E, sayılı kararı).Somut olayda, borçlu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ilamda öngörülen tazminat için takip edildiğine göre yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında faiz hesabının anılan maddelerle belirtilen oranlara göre yapılması zorunlu ise de, 2003 yılı Bütçe Kanunu'nun 51/t maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 22.01.2004 tarih ve 2003/41 E, 2004/4 K. sayılı kararıyla; 2004 yılı Bütçe Kanunu'nun 49/o maddesi yine Anayasa Mahkemesi'nin 07.06.2005 tarih ve 2004/12 E. ve 2005/35 K. sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Ancak elde bulunan ve uyuşmazlığın sürdüğü davalarda iptal kararının "geriye yürümeme" kuralı uygulanmayacağından, ayrıca 2005 yılı Bütçe Kanunu'nun 37/e maddesi 5335 sayılı Kanun'un 29.madde c. bendi hükmü gereğince 01.05.2005 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığından, mahkeme kararına esas alınan raporda 2003 yılı için yapılan hesaplama yasaya uygun ise de, 21.01.2004 - 31.12.2004 tarihleri arası dönem için 2004 yılı Bütçe Kanun'undaki %15 yıllık oran esas alınarak hesaplama yapılması hatalı ise de, temyize gelen borçlu kurumun lehine olarak düşük orana göre hesap yapıldığından bu döneme ilişkin hesaplamada bozma nedeni olamayacak ise de, 01.01.2005 - 30.04.2005 tarihleri arasındaki dönemde işleyecek faizin 2005 yılı Bütçe Kanun'un 37/e maddesindeki oranlar esas alınarak hesaplanması yerine 3095 sayılı Kanun'daki orana dayalı bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.