Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4408 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 1374 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: İzmir 9. İcra MahkemesiTARİHİ: 25/05/2005NUMARASI: 2004/485-165Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2-Takipte taraf olmayan 3.kişinin İcra Mahkemesine başvurusu, haciz tarihinde borçlu kooperatif adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın haciz tarihinden önce kooperatifçe adına tahsis edilmiş olması nedeniyle haczin kaldırılması isteğine ilişkindir. Medeni Kanunun 705/1. maddesi (taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.) hükmünü içermektedir.Bu durumda borçlu kooperatifçe yapılan tahsis işlemi ile taşınmazın mülkiyetinin şikayetçiye geçmeyeceği tartışmasız olup, haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı taşınmaz için mülkiyet iddiasında bulunan şikayetçinin icra mahkemesinde istihkak davası açması mümkün olmayıp Medeni Kanun hükümlerine göre yasal yollara başvurması gerekir.Nitekim hacizden sonra şikayetçi tarafından Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesine 2004/455 esas,2005/72 karar sayılı tapu iptali ve tescil davası açılmış ve 02.03.2005 tarihli kararla taşınmazın üzerindeki tüm takyidatları ile birlikte müşteki adına tesciline karar verilmiştir.Taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olduğundan icra memurunun haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır.O halde haciz işlemi yerinde olup, mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Ayrıca, İİK’ nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar, menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’ nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 .E - 516 K.). Bu nedenle, icra mahkemesince Harçlar Kanunu’nun (1) sayılı tarifesinin 2/A maddesi gereğince maktu harç alınması ve Avukatlık Asgari ücret tarifesinin (2). Kısım (2). Bölüm (2). Maddesi gereğince avukatlık ücretinin de maktu olarak tayin edilmesi gerekirken anılan kalemlerin nisbi olarak hesaplanması yasaya aykırıdır.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) , 07.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.