Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4341 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 24072 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/07/2008NUMARASI : 2007/147-2008/99Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Karar, temyiz edene 01.07.2008 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra 17.10.2008 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE),2- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Borçlunun, takip konusu çekin, şirket yetkilileri tarafından imza edilmemiştir yönündeki beyanı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda olayda İİK.nun 169/a maddesinin uygulanması gerekir. Bu maddenin 4949 Sayılı Kanunla değişik hükmü aynen “borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere” inkar tazminatına mahkum edilmesini öngörmektedir. Somut olayda, borçlu şirketin cirosu ile takibe konu çek alacaklı şirkete geçmiştir. Alacaklı şirket, ciro imzasının borçlu şirket yetkililerine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çekteki imzaların borçlu şirket temsilcilerine ait olup olmadığını kontrol etmeden, yada imzaların huzurda atılmasını sağlamadan, çeki alan alacaklının ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir.Bu durumda borçlu şirket lehine, mahkemece %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.