Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4308 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 22199 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Çanakkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/07/2009NUMARASI: 2009/413-2009/325Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun icra mahkemesine yaptığı şikayet, mahkemece menfi tesbit ilamının kesinleşmesine gerek olmadığından bahisle ret edilmiştir. Ancak borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tesbit davası sonunda alınan ilamın (davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını) hükme bağlayan bölümü bir tesbit niteliğinde olduğundan ayrıca takip konusu yapılamaz. Ancak, alınan ilamın borçlu yararına hükmedilen yargılama giderleri ve tazminata ilişkin bölümü ise ilamda yazılı miktarın davalıdan alınmasına ilişkin bir tahsil (eda) hükmü niteliğindedir. Bu sebeple ilamlı takibe konu yapılması mümkündür. Ancak; İİK.nun 72/5. maddesinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmış olup, tazminat ve giderler esasla ilgili hükmün eklentileridir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklentilerin de borçludan istenebilmesi için hükmün kesinleşmesi gerekir. (H.G.K. 7.11. 1990 tarih 1990/12-446 E. 564 K.)O halde icra mahkemesince duruşma açılarak dayanak ilamın takip tarihinde kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve yukarıdaki ilkelere göre bir karar verilmesi yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.