MAHKEMESİ: Alanya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/06/2010NUMARASI: 2010/135-2010/592Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibe karşı, borçlu vekilinin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ayrıca çekteki imzanın borçluya ait olmadığı gerekçesiyle imzaya itiraz ettiği, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve alacaklının takip konusu çeki ciro etmesi nedeniyle yetkili hamil olmadığından takibin re’sen iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK’nun 598 ve 702.maddelerinde “…senedi elinde bulunduranın, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılacağı…” öngörülmüştür. Anılan maddeler tedavülü sona ermiş senetler hakkında uygulanmaz. Tedavülün sona ermesinden sonraki ciroların alacağın temliki hükümlerini doğuracağı, aynı Kanunun 602 ve 705.maddelerinde ayrıca düzenlenmiştir. Tedavülü sona erip ibraz edilen ve muhtelif cirolar görmüş senetlerde, cirantalar atlanmak suretiyle müracaat borçlularına başvurularak senet bedelinin tahsili ile ona iadesi mümkündür. Bu halde, senet üzerinde ayrıca yeniden geriye dönüş cirosunun bulunması gerekmez. Ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve senet elinde bulunan müracaat borçlusu, yetkili hamil olduğundan takip hakkı mevcuttur. Ancak, vadesi veya ibraz günü henüz gelmemiş, başka bir anlatımla ciro olanağı mevcut senetlerde cirantalar atlanmış ise, bu takdirde bu kişi yetkili hamil sayılmaz.Açıklanan durum karşısında, somut olayda, takip dayanağı çekin yasal süresinde bankaya ibraz edilmesine ve takibin, ciranta tarafından lehdar hakkında yapılmış olmasına göre takipte yasaya aykırılık bulunmamaktadır.O halde, mahkemece borçlunun imzaya itirazı incelenerek bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.